Müşrikler Allah’ın varlığına, her şeyin yaratıcısı olduğuna hatta kitaplarına bile inanırlar.

 

MÜŞRİKLER DE ALLAH’A İNANAN KİMSELERDİR..!

Ankebut:61 Onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı? Güneşi ve ay’ı kim emrinize verdi?” diye sorsan, “ALLAH,”diye karşılık verecekler. Öyleyse neden sapıyorlar?

Ankebut:62 ALLAH kullarından dilediğine rızkı arttırır ve kısar. ALLAH her şeyi Bilendir.

Ankebut:63 Onlara, “Gökten suyu kim indirip ölümünden sonra toprağı canlandırıyor?” diye sorsan, “ALLAH,”diyecekler. De ki, “Övgü ALLAH’a aittir.” Ancak çokları anlamaz.

Ankebut:64 Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise gerçek hayattır; bir bilselerdi.

Ankebut:65 Gemiye bindikleri zaman, dini sadece ALLAH’a ait kılarak O’nu çağırırlar. Ne zaman ki onları denizden kurtarırız ortak koşmaya tekrar başlarlar.

 

Müşriklerin sorunu vahyedilen öğretileri saf haliyle kabul etmeyip tahrif ederek veya ona eklemeler yaparak inanmalarıdır. Örneğin Allah, sadece bana dua edin duanıza aracılar koymayın demesine rağmen onlar kutsadıkları (Elçileri veya evliyaları) kişilere de dua etmeyi, onları bu dualarında aracı kılma ihtiyacı hissederler.

 

Zümer:3 Kesinlikle, din sadece ALLAH’a aittir. O’nun dışındakileri evliya (dostlar) olarak edinenler, “Onlar bizi ALLAH’a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara kulluk ediyoruz.” (derler). Ayrılığa düştükleri bu konuda onların arasında ALLAH karar verecektir. ALLAH kuşkusuz, yalancıları ve nankörleri doğru yola iletmez.

 

Yukarıdaki ayete göre net bir şekilde Allah’a yaklaşmak için evliya edinilen kutsanmış kişiler vardır. Dua ederken bu kişiler Allah’a yaklaşmak için evliyaları aracı olarak kullanıyorlar. Günümüzde de aynı mantıkla evliya/gavs vs. diye adlandırılan kişiler dua ederken aracı yapılarak şirk koşulmuş oluyor.

 

MÜŞRİKLER YETERİNCE ERDEMLİ DAVRANMAZLAR

Müminun:84 De ki, “Biliyorsanız, yer, gökler ve içlerinde bulunanlar kimindir?”

Müminun:85 “ALLAH’ın,” diyecekler. De ki, “Düşünmez misiniz?”

Müminun:86  De ki, “Yedi göğün Rabbi, büyük yönetimin Rabbi kimdir?”

Müminun:87 “ALLAH.,” diyecekler. De ki, “Öyleyse neden erdemli davranmıyorsunuz?”

Müminun:88 De ki, “Biliyorsanız, koruyup kollayan, fakat kendisi korunup kollanmayan; her şeyin egemenliğini elinde bulunduran kimdir?”

Müminun:89 “ALLAH.,” diyeceklerdir. De ki, “O halde nasıl da aldanıyorsunuz?”

Müminun:90 Kendilerine gerçeği getirmemize rağmen onlar yalanlamaktadırlar.

 

Müşrikler kısmen erdemli olsa da bu yeterli değildir. Kuran’ın erdem tanımı oldukça uzun bir listeden oluşur. Müminler bu listenin tamamına uymaya çalışan kişilerdir. Fakat müşrikler listeye uymak yerine listenin içinden işlerine geldiği kadarına uyarak hayatlarına yön verirler. Cimri, zalim, acımasız, hain, nankör olabilirler veya kindar da. Yardımsever bir zalimin/hainin/nankörün Allah katında değeri yoktur. Birçok iyi vasfımızın yanında yukarıda sayılan veya benzeri kötü nitelikleri kendimizde barındıramayız. Allah’a teslim olan kişiler erdemli davranmayı karakterleri haline getirenlerdir. Allah’ın her an yanımızda olup yaptıklarımızı kaydettiğini ve bizi hesaba çekeceğini bilmeli ve hayat boyu bu bilinçle yaşayan kişilere dönüşmeliyiz!..

 

AFFEDİLMEYECEK TEK GÜNAH; ŞİRK!.

 

Kuran’da, günahlardan sadece birisinin Allah tarafından affının olmadığı açıklanır: ŞİRK! Dolayısı ile Kuran’da anlatılan en önemli konu budur diyebiliriz.

İnsanların çoğu birtakım yanlış inançlarından dolayı şirke bulaşırlar fakat bunun farkında olmazlar. Allah’a ortak koşmak, affı olmadığı için Kuran’da bahsi geçen en önemli günah olarak da tanımlanabilir. Bu günahla ölen kişi affı/telafisi olmayan bir günahla ölmüş olur.

 

MÜŞRİKLER İÇİN AF YOK!

Nisa:48 ALLAH kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bundan başkasını dilediğine bağışlar. Kim ALLAH’a ortak koşarsa çok büyük bir günah işlemiş olur.

 

Nisa:116 ALLAH kendisine ortak koşulmasını (ölünceye kadar sürdüğü taktirde) affetmez; bunun aşağısındaki günahları ise dilediği kişiye affeder. Kim ALLAH’a ortak koşarsa tamamen sapıtmış olur.

 

Yukarıdaki ayetlerde şirkin affedilmeyeceğini gördük. Şirkin haricinde hangi günah olursa olsun hesap gününde Allah uygun görürse bağışlayabilir. Şirkin affedilmemesinin başlıca nedeni her türlü kötülüğün temelinde payının olmasıdır. Kişinin ölmeden önce şirkten vazgeçmesi gerekir.

 

ŞİRK KOŞANLAR; BU DURUMUN FARKINDA DEĞİLLER(!)

 

Enam:22 Hepsini topladığımız gün ortak koşanlara, “Nerede iddia etmekte olduğunuz ortaklarınız?”

 

Enam:23 Onların tek savunması şu olacak: “Rabbimiz ALLAH’a andolsun ki biz ortak koşmadık.”

 

Yukarıdaki ayetler net olarak gösteriyor ki şirk koşanlar bunu farkında olmadan yapıyorlar ancak farkında olmamaları ve hesap gününde şirk koştuklarını reddetmeleri kayıplarından bir şey eksiltmeyecektir.

 

ORTAK KOŞANLARIN AMELLERİ BOŞA GİDER(!)

 

Zümer:65 Sana ve senden öncekilere şöyle vahyedilmiştir: ortak koşarsan, tüm yaptıkların boşa gider ve kaybedenlerden olursun.

 

Enam:88 ALLAH’ın hidayeti böyledir. Kullarından dilediğini ve/veya dileyeni ona ulaştırır. Ortak koşsalardı yaptıkları boşa çıkardı.

 

Ortak koşanların yaptığı ameller boşa gidecektir. Yukardaki ilk ayette direkt olarak peygamberimize seslenilmiştir. Elçiler de dahil olmak üzere kim ortak koşarsa Allah o kişiyi bağışlamayacağını beyan ediyor. Bu Allah’ın kararlaştırdığı bir hükümdür ve değişmeyecektir. Dünya’da bulunuş amacımızın en önemli sınanma konusudur Allah’a ortak koşmak yada tam olarak Allah’a teslim olmak!.

 

İNSAN KENDİSİNİ/HEVASINI İLAH EDİNEBİLİR(!)

Furkan:43 Egosunu/hevasını ilah edinen kişiyi gördün mü? Sen mi ona avukatlık edeceksin?

Casiye:23 Egosunu ilah edinen kimseye dikkat ettin mi? Nitekim ALLAH onu bilerek saptırmış, işitme duyusunu ve beynini mühürlemiş ve görüşüne perde koymuştur. ALLAH’tan başka kim onu doğruya iletebilir? Öğüt almaz mısınız?

 

Yukarıdaki ayetler kişinin kendisini ilah edinebileceğini bildiriyor. Şirk koşmak için illa put lazım değildir. Kişi kendini ve daha birçok somut ve soyut şeyleri ilah edinebilir ve bu şirktir..

 

 

HRİSTİYANLAR İSA PEYGAMBERİ ALLAH’A ORTAK KOŞUYORLAR!.

Maide:72 “ALLAH, Meryem oğlu Mesih’tir,” diyenler elbette inkar etmiştir. Oysa Mesih, “İsrail oğulları! benim de sizin de Rabbiniz olan ALLAH’a kul olun,” demişti. Kim ALLAH’a ortak koşarsa ALLAH ona cenneti yasaklar, yeri de ateş olur. Zalimler için yardımcı da bulunmaz.

Maide:116 ALLAH şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa, sen mi halka, ‘ALLAH tan başka beni ve annemi de ilah edinin’ dedin?” (İsa) şöyle cevap verecek: “Sen yücesin, hakkım olmayan bir şeyi söylemek bana yakışmaz. Zaten böyle bir şey söylemiş olsaydım sen bilirdin. Sen benim düşüncemi bilirsin; ancak ben senin düşünceni bilmem. Sen tüm gizemleri biliyorsun.”

Maide:117 Ben onlara ‘Rabbim ve Rabbiniz olan ALLAH’a kulluk edin’ diye bana emrettiğinden başkasını demedim. Aralarında bulunduğum sürece onlara tanıktım. Canımı aldıktan sonra ise sen onların üzerine gözetleyici oldun. Sen her şeye Tanıksın.”

 

İsa Peygamberin gerçekte söylemediği fakat söylediği zannedilen sözler Hristiyanların başına bela olmuştur. Din adamları O öldükten sonra dinlerini bozmuşlar ve İsa Peygamberi Allah’ın yanında bir şefaatçi ve dualarında medet umdukları bir konuma yükselterek şirk koşmuşlardır.

 

MÜŞRİKLER SADECE ALLAH’I KABUL ETMEZLER!

Mümin:12 Çünkü, YALNIZ ALLAH çağrıldığı zaman inkar ederdiniz. Ancak kendisine ortak koşulduğunda inanırdınız. Hüküm, Üstün ve Büyük olan ALLAH’a aittir.

 

Müşrikler dinde değişiklik yapma hakkına sahip olduğunu sandıkları kişileri Allah’ın yanına koyarak, O’na ortak yaparak Allah’a inanırlar. Dinin tek hakimi olarak sadece Allah’ı kabul etmezler. Allah’ın birtakım vasıflarını uygun gördükleri kişilere yakıştırırlar. Bu kişiler elçiler, evliyalar veya kutsal kabul ettikleri bir takım din adamları bile olabilir..

Tüm elçilerin getirdiği ortak mesaj insanların sadece Allah’a kulluk yapmalarıydı. Dine ek yapmadan Allah’tan geldiği şekliyle vahye inanmak dindeki en temel buyruktur. Ama din adamları elçilerin mücadele ettiği şeye bizzat elçilerin kendisini kullanarak, Allah’ın yanına birtakım isimlerin öğretilerini koyarak kendi toplumlarını saptırıyorlar. İsa peygamberin durumu tüm Müslümanlarca bilinir. Teslisi İsa Peygamber bildirmemiştir. O öldükten sonra din adamları sanki İsa Peygamber Teslise inanmalarını söylemiş gibi halklarına kendi uydurdukları dini anlatmışlardır.

Maalesef Müslümanlar da benzer bir şekilde dinlerini bozmuşlardır. Muhammed Peygamberin getirdiği mesaj da mezhepler tarafından tahrif edilmiş ve Muhammed peygamber Allah’ın yanına dinde bir yasa koyucu, bir şefaatçi ve dualarda aracı konumuna getirilmiştir.

Yalnız Allah’a güvenemedikleri için sapan kişiler, her zaman sadece Allah’a dua edecekleri, O’ndan medet umacakları ve dini yasaları sadece O’nun vahyinden öğrenecekleri yerde bunu unutmuşlar, ihmal etmişler ve Allah’ın buyruklarından bir şekilde uzaklaşmışlardır.

 

ELÇİLERİ VE EVLİYALARI ŞEFAATÇİ EDİNMEK ŞİRKTİR!

Enam:94 “Sizi ilk defa yarattığımız gibi bize tek olarak geldiniz. Size hayal gibi gösterdiğimiz şeyleri ardınızda bıraktınız. Hakkınızda (verilecek kararda Tanrı ile) ortak davranacaklarını ileri sürdüğünüz şefaatçılarınızı yanınızda görmüyoruz. Aranızdaki bağlar kesilmiştir. İleri sürdükleriniz sizi terketmiştir.”

 

Tevbe:113 Akraba bile olsalar, ne peygamber, ne de inananlar, cehennem halkı oldukları kendilerine belli olduktan sonra ortak koşanlar için bağışlanma dileyemez.

 

Allah ortak koşanları bağışlamaz ve yargılarken de kendi kararlarında hata yapmaz. Eğer O birini cezalandırmaya karar verdiyse bunu ne değiştirebilir? Müslümanların şirk koşan birisinin bağışlanması için dua etmesi de yasaktır. Şefaatçi oldukları iddia edilen kullar hesap günü geldiğinde bunu yalanlayacak ve o kişileri terk edeceklerdir. Ne elçiler ne de kullar şefaat etme hakkına sahip değillerdir.

 

HARAMLAR UYDURMAK ŞİRK SUÇUDUR!

 

Enam:148 Ortak koşanlar, “ALLAH dilemeseydi, ne biz, ne atalarımız ortak koşmaz ve hiç bir şeyi de haram etmezdik,” diyeceklerdir. Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar aynı şekilde yalanlamışlardı. De ki: “Yanınızda bize göstereceğiniz her hangi bir bilgi var mı? Siz ancak zanna (şüpheli ve çelişkili rivayetlere) uyuyorsunuz ve siz sadece tahminde bulunuyorsunuz.”

Enam:149 De ki: “En güçlü delil ALLAH’ındır. Dileseydi, elbette hepinizi doğruya ulaştırırdı.”

Enam:150 De ki: “ALLAH’ın şunu haram ettiğine tanıklık edecek tanıklarınızı getirin.” Tanıklık ederlerse onlarla beraber tanıklık etme. Ayetlerimizi yalanlayanların ve ahirete inanmıyanların keyfine uyma. Onlar, Rab’lerine başkalarını eş koşmaktadırlar.

 

Nahl:35 Ortak koşanlar, ALLAH dilemeseydi ne biz, ne de atalarımız O’ndan başka bir şeye tapmaz ve O’nun haram ettiğinden başkasını da haram kılmazdık. Kendilerinden öncekiler de böyle davranmıştı. Elçinin açıkça bildirmekten başka bir görevi mi var?

 

Yukarıdaki ayetler gösteriyor ki müşrikler haramlar üretir. Günümüzdeki müşrik algısı da aynı mantıkla işliyor ve sürekli yeni yasaklar üretiyor. Şirkin tespit edilebileceği en kolay alan bu konudadır. Ayetlerde de açıklandığı üzere Allah onların uydurdukları haramları onaylamıyor..

 

MEZHEPLERİN UYDURDUKLARI HARAMLARA ÖRNEKLER!

 

Eti Yenmeyen Kara Hayvanlarından Örnekler: Fil, köpek, kedi, kunduz, porsuk, vaşak, tilki, gelincik gibi avını köpek dişiyle yakalayan yırtıcı hayvanlar yenmez. [Şafii’de tilki, sırtlan, samur, sincap ve gelincik yenir.]

Eti Yenmeyen Kuşlar:

Avını pençesiyle yakalayan ve leş yiyen, çaylak, kartal, kerkenez, kuzgun, akbaba, leş kargası, yarasa, atmaca, şahin, martı, leylek, flamingo, kelaynak gibi kuşlar YENMEZ.

Deniz Hayvanları:

Hanefi’de balık şeklinde olmayan HİÇBİR DENİZ ÜRÜNÜ YENMEZ. Mesela, ahtapot, kalamar, mürekkep balığı, denizatı, denizaygırı, denizanası, denizayısı gibi hayvanlar ve yengeç, midye, istiridye, ıstakoz, kerevit, karides, deniz salyangozu gibi deniz haşaratı YENMEZ.

 

YUKARIDAKİ HAYVANLARI HİÇBİRİ HARAM DEĞİLDİR!

Kuran’da açık bir şekilde yenmeyecek hayvanlar listelenip bize bildirilmiştir. Kesinlikle bu listeye ilave yapılamaz.

 

HARAMLARIN LİSTESİ

Nahl:115 Size yalnızca leş, kan, domuz eti ve ALLAH’tan başkası için adananları haram kılmıştır. Kim (bunları yemek) zorunda kalırsa, istekli olmamak ve sınırı aşmamak koşuluyla ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

 

Nahl:116 Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü “Bu helaldir, bu haramdır,” demeyin. Böylece ALLAH’a yalan yakıştırmış olursunuz. ALLAH’a yalan yakıştıranlar başarıya ulaşamazlar.

 

Yukarıdaki gayet kolay anlaşılan bu listeye binlerce hayvanı ekleme yoluyla çoğaltan geçmiş din adamları hem kendilerini hem de onları izleyen kişileri Kuran’ın getirdiği mesajdan saptırarak şirke girmelerine sebep olmuşlardır.

 

Birtakım günahları nedeniyle kirlenen kişiler Allah’tan gelen mesajı anlayamıyorlar. Geçmişte elçileri kendilerine apaçık mesajı ulaştırmalarına rağmen onlara karşı mücadele etmiş ve onları yalancı çıkarmaya çalışmışlardır. Yaratıldığımızda bizden alınan, erdemli bir hayat sürmeye dair verdiğimiz söze sadık kalmalı ancak bu yolla şirkten kurtulacağımızı anlamalıyız.

 

Toparlayacak olursak müşrikler:

  • Gerçekte güçsüz ve yetkisiz kişileri ALLAH’a ortak koşarlar.. 3:151 7:33
  • Kutsadıkları kişilere yalvarır ve onlardan medet umarlar. 6:41 16:54 29:65
  • Haramlar uydurup dinlerini tahrif ederler. 6:148-150 16:35
  • Kendilerine yarar ve zarar veremeyecek kişileri şefaatçi edinirler 10:18-49
  • Dini doğru tutmaz ve sürekli ayrılığa düşerler 42:13

 

 

     Cin:20 De ki, “Ben sadece Rabbime çağırırım; ve O’na hiç kimseyi ortak koşmam.”